16 Ekim 2011 Pazar

anı yaşa




telefonumun saati hep yalnış,
çünkü zamanla herhangi bir işim yok.
ne kadar erken kalkacağım desemde,
gözlerim güneşi görsede kapanacak.
aynı masada üç camel,
iki kız bir erkek.
sadece tek kanalı çalışan,
televizyon gibi tanrı...
bir tek onu izleyebilirim,
bir tek ona tapınabilirim.
parise gitmesemde,
ordan gelen karpostaller yetiyor.
elini tutamasamda,
senin içinde benim içimden,
birşeyler olduğunu biliyorum, spermlerim.
cama atılan tık tık,
zamansız çığlıklar,
yanmayan mum ve kasvetli gece.
ay bile güzel ay bile...
pisliği seviyorum gözüme güzel görünüyor,
amaher güzel görüneni sevseydim ,
kadınlara aşık olurdum.
satranç oynuyorum,
taşları kıra kıra...
gördüğüm rüya gibisin,
ne kadar gerçek emin değilim.
başkaları tap dedi taptım ,
başkaları sev dedi,
sevdim mi?
baktımki başkalarından başka olmuşum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder